"Haccın kelime anlamı tartışma demektir.Huccet kelimesi de delil demektir. Allah deliller üzerinde toplanıp tartışın, sorunları vahyim ile çözün dediği halde sen tutup haccı kara taşın etrafında 7 kere dönmek ve kara taşa doğru namaz kılmak olarak uygulayanlara doğru deyip bizi kınıyorsun."
Bugün bir paylaşımın altındaki yorumlarda gördüm bu cümleleri. Paylaşım namazda son oturuşta hangi duaların okunduğuna dair bir soruydu. Kimi ben keyfimce dua ediyorum demiş, kimi Fatiha İhlas ve Kafirun gibi sureler okuduğunu söylemiş kimi de şirk içeren duaların okunmasının sakıncalarından söz etmiş.
Gözüken o ki metin merkezli daha doğrusu meal merkezli din anlayışı ne icma bırakmış ortada ne de ameli tevatür. Hz. Peygamberden bu yana kesintisiz bir şekilde süregelen hac ibadetini meğer biz bilmiyormuşuz. Meğer hac deliller üzerine tartışmak ve sorunları vahiy ile çözmek demekmiş.
Beyefendideki özgüven patlamasına bakın ki haccın anlamı bu iken muhatabı kara taşa doğru namaz kılıp etrafında tavaf edenleri kınayacağına onu kınıyormuş. Sanırsınız haccın anlamına dair gökten vahiy almış da o güvenle konuşuyor.
Karşı karşıya olduğumuz ve günbegün bir virüs gibi yayılan bu olgu "hazır tahrif süreci başlamışken bu çorbada bizim de tuzumuz bulunsun" çabası mıdır yoksa gerçekten samimi bir araştırma saiki olmakla birlikte neyi nasıl araştıracağını bilememekten kaynaklanmış bir şaşkınlık mıdır bunu bilemem ama din konusunda tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar kaotik bir durumla karşı karşıya olduğumuz aşikardır. Eskiden en azından avam kesimi haddini bilip susar, meseleleri ulema tartışırdı. Bugün ise dini konulara dair kanaat beyanı lise hatta ortaokul seviyesine kadar düşmüş durumdadır. Sanal ortamlarda ağzı olan daha doğrusu eline klavyeyi ve akıllı telefonu alan konuşmaktadır.
Bundan daha acısı ise insanlara sahih din bilgisini iletmekle yükümlü olan pek çok ilahiyat hocasının Facebook gibi ortamlardan istinkaf etmesi ve fil dişi kulesinde kaç kişi tarafından okunacağı belli olmayan bilmem kaçıncı makalesini yazmakla meşgul olmasıdır. Evet, makale yazmak da önemlidir ama artık bu mecranın çapulculara bırakılmayacak kadar önemli olduğu görülmelidir.
Mekteb-i Usul'de bir gönderiye yaptığım yorumda din konusunda en büyük sorunun icma ve ameli tevatürün yani bir bakıma yaşayan sünnetin örselenmesi ve önemsizleştirilmesi ve yerine metnin ikame edilmesi olduğunu söylemiştim. Söz konusu yorum bunu doğrulamakta ve ameli tevatür devre dışı kalınca din adına ne gibi fikirlerle karşılaşacağımızı göstermektedir.
Yorumlar